Dünya artık küçük bir pazar, dünya tarihi boyunca rekabetin en kızıştığı dönem. Piyasada sizin işinizi yapan onlarca belki de binlerce firma var.
Peki onların önüne nasıl geçebiliriz?
İş yapma şeklimizdeki problemleri ortaya çıkararak ve daha etkin çalışma yollarını bulup, rekabet avantajı sağlamamız çok önemli.
Kitlesel üretim döneminde makineler pahalı ancak mekân ve işçi maliyetleri daha ucuzdu. Ancak yıllar içerisinde işçilik maliyetleri ve mekân ücretleri de yükseldi; dolayısıyla da üretim maliyetleri arttı.
Rekabetin artmasıyla birlikte hem kaliteli hem de düşük maliyetli ürünlerin üretilmesi zorunlu hale geldi ve böylece yalın üretim felsefesi ortaya çıktı.
Uzun yılladır, üreticiler verimliliği artırmak için yalın prensipleri ve araçlarını kullanıyorlar. Yalın Üretim, ürün ve hizmet yaratma sürecini israflardan arındırıp sadeleştirerek sunulan değeri mükemmelleştirmek ve bu yolla firma karlılığını arttırmak amacını taşır. Ancak, operasyonların artan karmaşıklığı göz önüne alındığında, birçok şirket yalın yönetimin kendi operasyonel zorluklarını ele almak için yeterli olmadığı kanısına varıp “DİJİTALLEŞME” rüzgarına kapılıyor.
Bu süreci daha iyi anlamak için endüstri devrimlerine göz atmak gerekiyor.
İlk sanayi devrimi su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıktı.
İkinci sanayi devrimi ile elektrik gücünün yardımıyla seri üretim hayatımıza girdi.
Üçüncü sanayi devriminde ise bilgisayar, elektronikler ve robotların hayatımıza girmesiyle otomasyon kavramı tüm dünyaya yayıldı.
Son zamanlarda, Endüstri 4.0 olarak bilinen bir dizi gelişmiş dijital teknoloji karmaşıklıkla başa çıkmak ve verimliliği artırmak için yeni yaklaşımlar sunmaya başladı.
Endüstri 4.0 tüm bileşenleri ile yeni nesil üretim süreçlerinin ve iş modellerinin odağına yerleşmeye başladı. Üstelik bu süreç sanayi ve teknoloji alanları ile sınırlı kalmıyor; insanları ve toplumları da etkiliyor. Birçok ülke; Endüstri 4.0 ve Yalın Üretim yaklaşımının geleneksel üretim alışkanlıklarını değiştirebilecek güçte olduğunun bilincine varmış durumda.
Bir anda endüstri 4.0 araçlarını sisteminizin içerisine entegre etmek istemek bir fabrika için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Karmaşık ve sürekli akışın sağlanmadığı süreçlerin dijitale aktarılması dijital bir kaos yaratır. Genelde teknolojik altyapısına yatırım yaparak rekabet gücünü arttırmayı planlayan Türk endüstrisinin yaşadığı problem budur.
Yapılması gereken mevcut süreçleri yalın üretim araçları ile sadeleştirmek ve süreçleri dijitalleştirmektir.
Özetle Yalın üretim enstrümanları ve teknoloji birlikte kullanılmalıdır. Bu şekilde fark yaratabilir ve rekabette 1-0 öne geçebiliriz.
Comments